13 Şubat 2013 Çarşamba

MİLLİ EDEBİYAT DÖNEMİ YAZARLARI

Milli Edebiyat Dönemi Önemli Temsilcileri
Ömer Seyfettin (1884-1920)
Milli Edebiyat hareketinin önderlerinden olan sanatçı daha çok hikâyeleriyle tanınmıştır.
“Yeni Lisan” makalesinde ortaya koyduğu görüşlerini, hikâyelerinde uygulamaya çalışmış ve başarılı
olmuştur. Dilimizin sadeleşmesinde önemli yeri olan Ömer Seyfettin, anılarından, tarihteki
kahramanlıklardan ve günlük yaşayışlardan yararlanarak, gücünü çekici anlatımından, olaylardan
alan, çoğunlukla beklenmedik sonuçlarla biten hikâyeleriyle edebiyatımızda önemli bir yer tutar.
Hikâyeleri: İlk Düşen Ak, Yüksek Ökçeler, Bomba, Gizli Mabet, Asilzadeler, Bahar ve
Kelebekler, Beyaz Lale adı verilen kitaplarda toplanmıştır.
Ziya Gökalp (1876-1924)
Şiiri, düşüncelerini halka yaymak için bir araç olarak kabul eden sanatçı, bu türde sanatsal
yönden güçlü ürünler vermemiştir. Daha çok Türkçülük düşüncesini sistemleştiren bir düşünür ve
sosyolog olarak tanınmıştır. Önceleri, bütün dünya Türklerini bir bayrak altında toplamayı
amaçlayan “Turancılık ”görüşüne bağlıyken, sonraları “Türkiye Türkçülüğü” düşüncesine yönelir.
Günlük konuşma diliyle yazı dilinin birleştirilmesi gerektiğine inanan sanatçı eserlerinde bunu
başarıyla uygular. Şiirlerinde hece ölçüsünü kullanan Ziya Gökalp (Turan adlı şiiri hariç), konu olarak
daha çok eski Türk tarihine, İslamiyet öncesi dönemlere yönelir. Ayrıca yurt, millet, ahlak, din ve
uygarlık gibi konuları da eğitici bir yaklaşımla ele alır.
Eserleri: Şiir: Kızıl Elma, Altın Işık, Yeni Hayat
Nesir: “Türkçülüğün Esasları”, “Türkleşmek, İslamlaşmak, Muasırlaşmak”; “Türk Medeniyeti
Tarihi”, “Malta Mektupları”.
Refik Halit Karay (1888-1965)
Milli Edebiyat ve Cumhuriyet döneminin en ünlü öykü ve roman yazarlarındandır. Önce Fecr-i
Ati edebiyatına 1917’den sonra ise Milli Edebiyata katılır. Kurtuluş Savaşı’na karşı yazılarından dolayı
tutuklanacağı zaman Halep’e kaçar. Çıkarılan bir af üzerine 1938’de Türkiye’ye döner. Anadolu
gerçeğinin ilk olarak Refik Halit Karay’ın “Memleket Hikâyeleri” adlı yapıtıyla edebiyata girdiği
kabul edilir. Güçlü bir gözlemci olan yazar, betimlemelerinde de nesneldir. Realist bir anlayışa sahip
olan yazarın sade bir dili ve yalın bir anlatımı vardır. Mizah ve eleştiri onun yapıtlarının ayrılmaz
unsurlarıdır. Öykü ve romandan başka, anı, deneme, fıkra ve tiyatro türlerinde de eserler vermiştir.
Eserleri: Öykü: Memleket Hikâyeleri, Gurbet Hikâyeleri
Roman: Sürgün, Hilgün, Bugünün Saraylısı, İstanbul’un bir Yüzü, Kirpinin dedikleri (Mizah
yazıları).
Halide Edip Adıvar (1884-1964)
Daha çok İngiliz edebiyatındaki romanlardın etkilenen sanatçının eserlerini üç grupta
inceleyebiliriz. Kadın psikolojisine eğildi romanları (Seviye Talip, Raik’in Annesi, Handan), Kurtuluş
Savaşı’nı anlattığı romanları (Vurun Kahpeye, Ateşten Gömlek), toplumsal konuları ele aldığı töre
romanları (Sinekli Bakkal, Tatarcık, Sonsuz Panayır.)
Dilbilgisi kurallarına ve anlatıma pek özen göstermeyen sanatçının diğer önemli eserleri
şunlardır:
Yeni Turan, Kalp Ağrısı, Zeyno’nun Oğlu (Roman); Türk’ün Ateşle imtihanı, Mor salkımlı Ev
(Anı); Harap mabetler, Dağü Çıkan Kurt, Kubbede Kalan Hoş Sada (Hikâye) Ayrıca sanatçının birçok
araştırma yazısı ve çevirisi vardır.
Reşat Nuri Güntekin (1889-1956)
Realist bir anlayışa sahip olan yazar Milli Eğitim müfettişliği görevi ile Anadolu’yu dolaşmış,
buradaki yaşamı gözlemlemiş, bu gözlemlerini yalın bir dil ve anlatımla eserlerinde dile getirmiştir.
Reşat Nuri Güntekin, romanlarında yoğun bir Anadolu atmosferi vardır. Bu atmosfer içinde
yurt ve toplam gerçeklerini, töreden kaynaklanan doğru ya da yanlış inanışları ele alır. Bu konular,
öykülerinde, mizah unsuruyla da birleştirilerek verilir. Yazar, ilk ününü, duygusal bir aşkı dile
getirdiği ve birçok yönleriyle Anadolu’yu anlattığı “Çalıkuşu” romanıyla sağlamıştır. Sanatçının
önemli eserleri şunlardır:
Roman: Çalıkuşu, Damga, Yeşil Gece, Yaprak Dökümü, Bir Kadın Düşmanı, Miskinler Tekkesi,
Kan Davası…
Öyküler: Tanrı Misafiri, Leyla ile Mecnun, Olağan İşler…
Oyunları: Hançer, Hülleci, Tanrı Dağı Ziyafeti…
Mehmet Fuat Köprülü (1890-1966)
Türk Edebiyatı araştırmalarını sistemleştiren ve edebiyat tarihçisi olarak ün kazanan
sanatçının eserleri de bu yoldadır. Bugün bilinen birçok şair Mehmet Fuat Köprülü ‘nün araştırmaları
sonucunda ortaya çıkarılmıştır.
Eserleri: Türk Edebiyatı Tarihi, Türk Edebiyatında ilk Mutasavvıflar, Divan Edebiyatı
Antolojisi, Türk Saz Şairleri Antolojisi.
Yakup Kadri Karaosmanoğlu (1889-1974)
Yakup Kadri Karaosmanoğlu, romanlarında kusursuz bir anlatım ve sağlam tekniği ile dikkat
çeken sanatçı, tarihi ve sosyal olaylardan her birini bir romanına konu edinerek, Tanzimat
dönemiyle Atatürk Türkiyesi arasındaki dönem ve kuşakların geçirdikleri sosyal değişiklik ve
bunalımları yaşayış ve görüş ayrılıklarını işlemiş: düşünce ve teze dayalı özlü yapıtlar vermiştir.
Eserlerini ve içeriklerini şöyle inceleyebiliriz:
“Hep o şarkı ” da Abdülaziz döneminin yaşamı, “Bir Sürgün ”de II. Abdülhamit’in baskılı
yönetimiyle savaşmak için Fransa’ya kaçan Jön Türkler, “Kiralık Konak”ta Tanzimat’tan I. Dünya
Savaşı’na kadar yetişen üç kuşaktaki görüş ayrılığı, “Hüküm Gecesi”nde Meşrutiyet devrindeki
Bektaşi tekkelerinin durumu, “Sodom ve Gomore” de mütareke döneminde, işgal altındaki
İstanbul’da ortaya çıkan ahlaki çöküntü, “Yaban”da Kurtuluş Savaşı yıllarındaki bir Anadolu köyü,
“Ankara” da yeni başkentin üç dönemi, “Panorama I, II” de Cumhuriyet döneminin 1952’ye kadarki
durumunu bir bir ele almıştır.
Diğer eserleri:
Anı: Zoraki Diplomat, Politikada 45 yıl, Vatan Yolunda, Gençlik ve Edebiyat Hatıraları
Monografi: Ahmet Haşim, Atatürk
Mensur şiirleri: Erenlerin Bağından, Okun Ucundan
Hikâyeleri: Bir Serencam, Rahmet, Milli Savaş Hikâyeleri
Tiyatro eserleri: Nirvana, Veda, Sağanak, Mağara
Önemli Makaleleri: İzmir’den Bursa’ya, Ergenekon, Kadınlık ve Kadınlarımız…
Yahya Kemal Beyatlı (1884-1958)
Milli Edebiyat hareketini makaleleri ve konferanslarıyla destekleyen Yahya Kemal in, esasen,
kendine özgü Milli Edebiyat’ınkinden farklı bir anlayışı vardır. İstanbul şairi olarak tanınır. Osmanlı
İmparatorluğunun geçmişteki parlak günlerine büyük bir özlem duyar. Başlıca konuları: İstanbul,
tarih, yurt sevgisi, aşk, ölüm ve sonsuzluktur. Divan şiirinin özünü kakalama çabası içinde olan
sanatçı, eski şiirin ölçü, uyak ve ahenk unsurunu ön planda tutmuştur. Onun eserlerinde malzeme
eski, şiir ise yenidir. Örneğin, Divan Edebiyatında aşkı terennüm eden gazel biçimiyle kahramanlık
şiirleri ve İstanbul’a duyduğu sevgiyi dile getiren şiirler yazmıştır.
Şiir kitapları: kendi Gök Kubbemiz, Eski Şiirin Rüzgârıyla, Rubailer.
Nesir Kitapları: Aziz İstanbul, Eğil Dağlar, Siyasi ve Edebi Portreler, Siyasi Hikâyeler,
Edebiyat Dair.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder